15 Temmuz 2011 Cuma

Sadece.

Ona dokunamıyorum. Dilediğimce sarılamıyorum. Düşündüklerimi söyleyemiyorum. Aramaya bile çekiniyorum. Kokusunu da unuttum. Yanında uyumuyorum. Ellerini tutamıyorum. Ama onu seviyorum. Onu sevmek için bir nedenim yok, olsaydı anlamı kalmazdı. Onu sadece 'seviyorum' , bazen acı verse de onu sevmekten vazgeçmek istemiyorum.

Sevgili(m);

   Benim en kötü, senin ise en güzel günün bugün… Çünkü sen her zamanki gibi istediğini yaparken, ben özellikle bugün seni daha çok düşünerek beynimi ve kendimi hırpalayacağım. Bugünün benim için ne kadar zor olduğunu bilemezsin…
En kötülerinden biri de sana sarılmayı bırak, “İyi ki doğdun” diye boynuna atlayamamak. Sade bir “iyi ki doğdun” bile diyemeyecek olmak ve bunun bilinciyle yaşamak. Bugün daha çok ağlamak, daha çok özlemek, daha çok tükenmek. Umursamayacağını bile bile bugün için özellikle yazmak, göndersem bile mektubu okumayacağını bilmek, senin mutlu olduğunu düşünerek bir kez daha bitmek; zor…
Sonra sana kim “seni seviyorum” derse ona inanıyor olman, sahte aşklar yaşıyor olman… Bilmiyorsun işte sahte bir hayat, sahte aşk yaşadığını. İnatla bana sahte diyorsun; her şeyden daha gerçek olduğumu bile bile…
Sonra mesela, bugün güneş senin için doğacak; en sevdiğin parça senin için çalacak, her şey seni bugün ön plana çıkaracak, notalar senin için bir düzene girip melodi oluşturacak ve umursamadığın harflerim senin için bir yazı daha oluşturacak…
Herkesin ve benim gibi umursamadığın birinin beynini daha çok meşgul edeceksin bugün… Her dakikayı seninle, senin acılarınla, senin yaptıklarınla yaşamak ne kadar zor, bilemezsin.
Oysa ben isterdim ki bugünü birlikte kutlayalım. Sen mumları benimle üfle, benim için de bir dilek tut; hatta birlikte dileyelim istediklerimizi. Ve gerçekleşene kadar birlikte olma sözü verelim mesela… En son benim hediyemi aç, içimdeki tek merak beğenip beğenmeyeceğin olsun; ne halde olduğun değil. Sonra zor olan tek şey sabah sana veda etmek olsa. Dert ettiğim tek şey ise seni özlemek…
“Olmayacak duaya âmin demek” dedikleri bu olsa gerek… Neyse, beni her zamanki gibi boş ver. Bugün senin günün, yalnızca senin… Gülüşünü her ne kadar kıskansam da gül bugün, hem de hiç gülmediğin kadar. Mutlu ol istiyorum işte, benimle mutlu olamasan da.
Ben bu satırları yazarken sen uyuyorsundur ya da gözlerini açtığında sana ait olacak günün hayalini kuruyorsundur. Mutlu olma demiyorum, mutlu ol. Ama neyse…
Herkesin ne düşündüğü, senin için ne hissettiği umurumda değil. Kimin hediyesini merakla açacağın, kiminle olacağında…
Umurumda olan onlar değil, sensin. Yalnızca sen…
Sen, sen ve sen…
Hayatımı mahvetmeye değer yalnızca üç kelime…
Ve hayatımı mahvederek beni kendine bağlayan insan, nice senelere…

Sevemediğin…